Deprem Gerçeği ve Endüstriyel Binaların Dayanıklılığı: Allianz Teknik Raporu

Deprem Gerçeği ile Yüzleşmek: Yapı Stoğu Kalitesinin Önemi

İki yıl önce meydana gelen 6 Şubat depremleri, Türkiye’deki konut ve endüstriyel binaların yapı stoğu kalitesinin ne denli kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’nin ilk akredite deprem ve yangın test ve eğitim merkezi olan Allianz Teknik, deprem bölgesinde gerçekleştirdiği saha incelemeleri sonrasında TÜSİAD ile birlikte bir rapor hazırladı. Bu rapor, depremlerin yıkım gücünü ve yol açtığı hasarı azaltmada yapısal olmayan etkilerin de önemini vurguluyor. Allianz Türkiye Risk Mühendisliği ve Allianz Teknik Direktörü Dr. Ceyhun Eren, özellikle endüstriyel binalarda yaşanan büyük maddi zararlar, deprem sonrası gerçekleşen yangınlar, enerji kesintileri ve iş duraklamalarının ciddi boyutlara ulaştığını belirtti.

Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi, ulus olarak deprem gerçeğiyle yüzleşmemiz gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Ülkemizin zengin deprem geçmişi ışığında, potansiyel riskleri azaltmak ve depreme hazırlıklı olmak hayati önem taşıyor. Allianz Türkiye, deprem ve yangın konularında toplumsal risk farkındalığını artırmak amacıyla 2019 yılında kurduğu Allianz Teknik ile bu alanda öncü adımlar atıyor. Depremlerin hemen ardından TÜSİAD Deprem Görev Gücü ile sahaya inen Allianz Teknik ekibi, özellikle endüstriyel binalara yönelik önemli tespitlerde bulundu. Bu tespitler, “Kahramanmaraş Depremlerinden Öğrendiklerimizle Endüstriyel Binaların Daha Dayanıklı Hale Getirilebilmesi için Alınabilecek 10 Aksiyon” başlıklı raporda kamuoyuyla paylaşıldı.

Dr. Eren: “Yaşananlardan Ders Alarak Depremin Yıkıcı Etkilerini Azaltmak Mümkün”

Raporda yer alan bilgileri kaleme alan Allianz Teknik Direktörü Dr. Ceyhun Eren, deprem felaketinden alınması gereken dersleri 10 başlık altında topladıklarını ifade ederek, “Deprem sonrası çok yönlü düşünmek gerektiğinden yola çıkarak Allianz Teknik ekibimizle sahada detaylı incelemeler ve analizler gerçekleştirdik. Bu çerçevede daha çok endüstriyel binalara odaklanarak, yalnızca yapısal sorunların değil, yapısal olmayan etkilerin de önemli olduğunu gözlemledik. Yapısal sorun ya da hasar olmamasına rağmen, yangınlar sonucunda kullanılamaz hale gelen binalar ve bunun sonucunda yaşanan iş kesintileri dikkat çekiciydi. Maddi kayıpların eksiksiz bir şekilde tazmin edilmesi ve iş kesintileri karşısında güvence sağlamak adına deprem sigortasının önemini bir kez daha teyit ettik. Sahada tespit ettiğimiz önemli konuları, TÜSİAD için hazırladığımız raporumuzda özetledik. Ülkemizin deprem gerçeğini unutmadan, olası depremler sırasında can ve mal kaybını en aza indirmek ve iş devamlılığını sağlamak için önlemlerimizi şimdiden alarak, depremin yıkıcı etkilerini hep birlikte azaltmamız mümkün” dedi.

Önerilen Haber  İkinci El Araç Alacaklar İçin Önemli Uyarı: Fiyatlara Etki Edecek Açıklama!

Raporun Öne Çıkan Başlıkları

  • 1. Bina İnşa Edilmeden Önce Zemin Etüdünün Yapılıp Yapılmadığını Kontrol Etmek
    Depremlerde yapıların maruz kalacağı deprem ivmesi, depremin odağına olan mesafenin yanı sıra zemin yapısı ve konumuna da bağlıdır. Zemin sıvılaşmasının olduğu, yer altı su seviyesinin yüksek olduğu gevşek zeminler, sarsıntı anında binaların dayanıklılığını azaltarak çökmesine neden olabilir. Bu durumu önlemek için inşa öncesinde kapsamlı bir zemin etüdü yapılmasının kontrol edilmesi gerekir.
  • 2. Deprem Performans Analizi Yaptırmak
    Yapılan inceleme ve detaylı analizler, binaların yıkılmasının çoğunlukla kullanılan yapı elemanlarının yeterince yer değiştirme veya şekil değiştirme yapamamasından kaynaklandığını ortaya koymuştur. Kontrollü hasar veya can güvenliği performans hedefiyle tasarlanmış konut ve endüstriyel binalarda Türkiye Deprem Yönetmeliği’ne uygun performans analizlerinin yapılması ve belirlenen risklere karşı gerekli tedbirlerin alınması büyük önem taşır.
  • 3. Deprem Performans Analizinde İşçilik ve Malzeme Kalitesi Konularına Dikkat Etmek
    Deprem performans analizi sırasında malzeme özellikleri ve montaj detaylarının dikkatle incelenmesi gerekmektedir. Analiz raporunda işçilik kalitesi, malzeme kalitesi, karot değerlendirmesi ve önemli donatılara yönelik ölçümlerin yapılmış olması önemlidir.
  • 4. Yapısal Olmayan Tehlikeler için Risk Analizi Yaptırmak
    Deprem sırasında binalarda proje, malzeme, işçilik, konum ve zemin gibi nedenlerden kaynaklanan yapısal risklerin yanı sıra yapısal olmayan riskler de ortaya çıkabilir. Bu riskler arasında asansörlerin halatlarının kopması, yağmurlama sisteminin ya da doğalgaz borularının kırılması, rafların devrilmesi, camların kırılması, asma tavanların çökmesi ve elektrik panolarının devrilmesi yer alır. Bu nedenle jeneratör, trafo, sanayi tipi panolar, bilgi işlem kabinleri gibi malzemelerin satın alma aşamasında akredite deprem test raporu olup olmadığını kontrol etmek elzemdir.
  • 5. Tasarım Kusurlarına Dikkat Etmek
    Binalarda meydana gelen deprem hasarları, mimari kusurlar nedeniyle de ortaya çıkabilir. Oturma alanlarının dikdörtgen ya da kare yerine U, T, L biçiminde olması, giriş katının üstünden itibaren daha geniş alana sahip olması (çıkma yapı tarzı) ya da giriş katında mağaza veya dükkân bulunması gibi tasarımlar, mimari açıdan kusur taşıyan yapılar arasında yer almaktadır.
  • 6. Bina Tasarımı Sırasında Risk Analizi Yaptırmak
    Binalar henüz tasarım aşamasındayken risk analizi yaptırmak oldukça kritik bir adımdır. Deprem tehlikesi göz önünde bulundurulmadan yapılan tasarımlar, revizyonlar ve ek yapılar, beklenmedik ve öngörülemeyen hasarların ortaya çıkmasına neden olabilir.
  • 7. Çatı Tipi Güneş Panelleri Kurulmadan Önce Hem Statik Hem Dinamik Analiz Yaptırmak
    Binaların tasarım aşamasında hesaba katılmayan ek yükler, deprem sırasında çatıların çökmesine ve kolonların ikincil yüklerle karşılaşmasına yol açabilir. Çatı tipi güneş panellerinden faydalanmayı planlayanların bu durumu değerlendirmesi ve dinamik analiz yaptırması önemlidir.
  • 8. Deprem Sırasında Meydana Gelebilecek İkincil Riskler için Önlem Almak
    Deprem sırasında oluşabilecek ikincil riskler, en az deprem kadar yıkıcı ve hasar verici olabilir. Isı ve gaz kaynaklarının standartlara uygun bir şekilde sabitlenmesi, olası yangın riskini azaltır. Ayrıca binalarda yangın algılama ve otomatik söndürme sisteminin kurulması büyük önem taşımaktadır.
  • 9. Kapsamlı Bir Deprem Sigortası Yaptırmak
    Depremlerin ardından meydana gelen maddi hasarların tazmin edilmesi ve olası iş durması/kâr kaybı gibi ek teminatların kapsama alınması, normal yaşam düzenine dönmeyi kolaylaştırır.
  • 10. Ayrıntılı İş Süreklilik Planı Hazırlamak
    İş süreklilik planlarının kapsamı genişletilmeli ve özellikle deprem gibi bölgesel tehlikelere karşı daha gerçekçi bir şekilde hazırlanmalıdır. Bu planların, kritik çalışanların evlerinin risk seviyesinin belirlenmesi, ağır hasar görebilecek çalışanların barınma ihtiyaçlarının karşılanması, çalışanlara psikolojik destek sağlanması ve tesis binalarına yapı sağlığı izleme sistemi kurulması gibi konuları içermesi gerekmektedir.
Önerilen Haber  QNB Sigorta'da Yönetici Kadrosunda Yeni Dönem

Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Sigorta Güncel

Sigorta Güncel

Editör

Diğer Haberler

Arex Sigorta’dan TSB Başkanı Uğur Gülen’e Sert Tepki

Arex Sigorta, TSB Başkanı Uğur Gülen’e sert tepki gösterdi. Sigorta sektöründe tansiyon yükseliyor. Detaylar haberde.

Unico Sigorta, İskenderun’da Çocuklara Sağlıklı Beslenme Şöleni Sunuyor

Unico Sigorta, İskenderun’da çocuklar için düzenlediği Sağlıklı Beslenme Şöleni ile miniklere sağlıklı ve lezzetli yiyeceklerle dolu bir gün sunuyor. Bu etkinlikle çocukların sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmaları hedefleniyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir